Doğal taşlar ve kristaller, hem enerjileri hem de güzellikleriyle binlerce yıldır hayatımızda yer alıyor. Bazılarını takı olarak üzerimizde taşırız, bazılarını ise parça olarak bir mekanda konumlandırıyor veya çantamızda, yanımızda taşıyoruz.
Düzenli olarak kullandığımız doğal taşlarımızın belirli aralıklarla fiziksel ve enerjisel temizliği yapılmalıdır. Doğal taşların temizliğinde su ile temizleme, suda bekletme yöntemi dahil birçok yöntem bulunuyor. Tüm yöntemler hakkında detaylı bilgi için Doğal Taşların Temizliği Nasıl Yapılmalı? başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Bu yazımızın konusu ise su ile temas etmesinde sakınca bulunan taşlardır. Yaz geldi, deniz ve havuz dahil artık su ile daha çok temas edeceğiz. Bazı taşlar su ile temas ettiğinde fiziksel ve kimyasal zarar görebilirler. Bu bozulma sonucunda hem fiziksel görünümleri hem de enerjileri olumsuz etkilenebilir. Bu yazımızda su ile fazla temas ettirilmemesi gereken doğal taşlar hakkında bilgi vereceğiz ve taşlarınızı nasıl koruyacağınızı anlatacağız.
Su ile Çok Fazla Temas Etmemesi Gereken Doğal Taşlar
Peki neden? Doğada milyonlarca yılda oluşan doğal taşlar nede suya maruz kaldıklarında bozulmalar oluşsun? Bunun elbette fiziksel ve kimyasal olarak açıklaması var. Detaylara bakalım..
Neden Bazı Doğal Taşlar Su ile Uyumlu Değil?
Doğal taşların mineral yapısı, sertliği ve gözenekliliği birbirinden farklıdır. Özellikle:
- Gözenekli yapıya sahip taşlar suyu emer, bu da zamanla taşın çatlamasına veya matlaşmasına yol açabilir.
- Bakır, demir gibi elementleri içeren taşlar oksitlenerek paslanma benzeri lekeler oluşturabilir.
- Bazı taşların rengi ve parlaklığı, su ile temas sonucu solabilir ya da değişebilir. Mat bir görüntü oluşur.
- Sertlik derecesi çok düşük olan taşlar ise bir süre su ile temas ettiğinde erimeler meydana gelecektir.
Su ile Teması Sınırlı Tutmanız Gereken Başlıca Taşlar
Doğada binlerce çeşit mineral, kayaç, kristal taşlar var. Bunların her birini burada listelememiz elbette ki mümkün değil ancak en azından bilimsel olarak mantığın daha anlaşılır olması için birkaç örnek verelim.
Selenit
- Mohs sertliği ~2 (çok yumuşaktır).
- Su ile temasında çözünür ve yüzeyi bozulur.
Malakit
- Gözeneklidir ve yoğun miktarda bakır içerir.
- Su ile temasında matlaşır, rengini kaybedebilir. Oksitlenebilir (Paslı gibi bir görüntü oluşabilir).
Lapis Lazuli
- İçeriğinde kalsit ve pirit vardır.
- Su, taşın rengini açabilir ve pirit paslanabilir.
Azurit
- Bakır karbonat yapısı nedeniyle suya karşı hassastır.
- Yüzey bozulması ve renk solması görülebilir.
Turkuaz
- Gözenekli yapısı nedeniyle suyu emer.
- Zamanla renk değişimi ve yapısal bozulma oluşabilir.
Florit
- Sertliği düşük (Mohs 4).
- Uzun süreli suda kalırsa kenarlarından çözünmeye başlayabilir.
Krizokol ve Apatit
- Kırılgan ve hassastır.
- Su taşın çatlamasına ve matlaşmasına yol açabilir.
Hematit (bazı formları)
- Yoğun miktarda demir içerir.
- Uzun süreli su temasında yüzeyde oksitlenme olabilir.
Hassas Doğal Taşlarınızı Sudan Korumanın Yolları
Öncelikle kullandığınız taşın kimliğini özelliklerini bilmeniz onu daha uzun süre kullanabilmenizi sağlar. Bir taşın etkilerinden faydalanmak istiyorsanız onu aldığınızda en azından sertlik derecesini, içerisindeki mineralleri öğrenirseniz hem kullanırken daha etkili faydalanırsınız hem de daha uzun süre kullanabilirsiniz.
Suya karşı hassas bir taşa sahipseniz;
✅ Takılarınızı duş, havuz ve denize girmeden önce mutlaka çıkarın.
✅ Temizlik için kuru ya da çok hafif nemli bez kullanın.
✅ Enerji temizliği için tütsü, selenit taşı (kase veya tabla olabilir), ay ışığı banyosu (dolunay zamanı) veya tuz lambası yöntemlerini tercih edin.
Doğal taşlarınızın uzun ömürlü ve ilk günkü gibi canlı kalmasını istiyorsanız suya karşı hassas taşlara özel dikkat göstermeniz gerekir. Unutmayın, her taşın kendine has bir bakım ihtiyacı vardır. Teonora.com’da bulunan her doğal taşın kendi kategori sayfasında bakım önerileri bulunmaktadır.
Örneğin; Akik, Akuamarin, Amazonit, Ametist, Ametrin, Anjelit … gibi.
Sevgiyle kalın..